21 Mayıs 2010 Cuma
En kötüsü bunu yaşamak.
Çocuk istismarı her an yaşanılabilen bir olay.Olağan sıradan bi durum gibi yaşıyorsun, aslında bence fark etmiyor küçüksün ,büyüksün .
İlkokul öğrencisiyim ,mahallede büyük apartmanlar yeni başlamış yapılmaya, yeni komşular, apartmanın 1. katında oturan çift İngilizce öğretmeni ,özelliklede akşam üzeri olunca, M. balkona çıkar ve başlar geçen kızlara laf atıp ıslık öttürmeye,şişt, pişt sesleri dün gibi kulağımda,öpücük atmaları .Korkuyordum onların kapıdan geçmeye ve innamıyordum, bu insanın kendi kızıda vardı düşünebiliyor musunuz?
Bu nasıl bir sapıklıktır halen aklım almaz zaten, o köşeden halen geçerken nefretle bakarım ,ve o insanı görmekten tiksinirim.
Bu, toplumda bir eğitimci ve baba, duruma bakın.
Lise yıllarımda yaz ayları çalışıyorum.Çok sevdiğim bir abimin çok sevdiği bir aile dostunun yanında işe başladım, hay başlamaz olaydım.
Benim yaşlarımda 2 oğlu olan bir adam, baba, abi ama...
Sözde beni çok seven biri herşey yolunda diye düşünürken ,akşamları iş çıkışlarında gelip sarılmalar, "ay benim kızım yok" diye ,samimiyet kurmaya çalışmalar.
Şimşekler çaktı beynimde o gün ,asansöre bineceğim herif bırakmaz binesin.Nasıl oldu da inip eve gitmeyi başarabildim acaba, gittiğim gibi anneme söyledim ve bir daha asla gitmedim lanet işe.
İşte bunlar çok büyük yara veremese de bende iz yapan anılarım.
Bu dönemde zor evlatları korumak ,altın kafeste de tutamayız elbette,öncelikle kendimiz ezmeyelim, dövmeyelim, sövmeyelim, ağlatmayalım, özgüvenini sarsmayalım derim ben, onları küçük düşürecek davranışlara biz girmeyelim.
Zor ama ne derece korunup, engellenebilir ya da kaç kişi ailesi ile paylaşıp anlatabilir ki.
Çocuk = saf, temiz demek bence savunmasız yavrulara kalkan eller,onların sırtlarından kazanılan paralar, onlara yükselen sesler, biter mi ?
Her cuma camii duvarına çömelen kucağında çocuklu kadınlar biter mi?
Kırmızı ışıkta önüne atlayıp camını silen çocuk bi sıcak yuvaya gider mi?
Kötü emelli pis insanların cezası verilir mi?
1 yorum:
başım ağrıdı okudukça, düşündükçe, çıldırmamak elde değil...
21 Mayıs 2010 16:01Yorum Gönder