Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

4 Kasım 2010 Perşembe

Benim Sinemalarım...

Uzun zamandır film izleyemediğim için hafızamı zorlayarak çıkarabildiklerim:

Romantik-komedi

Amelie
Keşke Amelie gibi görebilseydim bu dünyayı. Çok özgün, keyifli ve sade.



















Animasyonda

Pink Floyd / The Wall
Gençliğimin "bi dakka ya sistemin kölesi mi oluyoruz yoksa" dedirten ilk filmi
 Persepolis
Çıkarılacak dersler, ibret alınası konular var bence.














 Biyografi

Edith Piaf
Sanatçının hayatını anlatıyor.

Ray
Ray Charles'ın hayatını anlatan bir film.
Biyografik filmler anlatılan kişiye sempati ya da merak duyarsanız beğenebileceğiniz bir film türü bence.


   
















Macera/Fantastik

Fight Club/Dövüş Klubü
Benim kültüm, hayatı kavrama şeklim, bir filmden beklediğim boyutta felesefe ve bu felsefeyi merakla izletecek bir kurgunun içinde eritebilmiş başarılı bir yönetmen. Saniyenin bilmem kaçta kaçı kadar kısa sürelik karelerin film içinde gizlenmiş olması ne heyecan verici bir deneyimdi. İlk izlediğim günü hiç unutmuyorum. Birkaç yerinde Brad Pitt'i alakasız sahnelerde görmüştüm ancak idrak edememiştim ta ki daha sonra bu espriyi okuyuncaya kadar.








Reservoir Dogs/Rezervuar Köpekleri
Tarantino gençliğimin idolü. Bu filmini de bir başka severim. Çok yaşlı ağzı oldu galiba.


Run Lola Run/Koş Lola Koş
Film boyunca ben de koştum Lola'yla hep. Ama ne koşu... Aynı kurguyu defalarca farklı şekillerde ve doğal olarak sonuçlarla anlatıyor. En mutlu sonu bulana kadar da devam ediyor.


The Truman Show/Truman Show
Zamanının ne takdire şayan filmiydi öyle. Hala izlerim ve anlatılanın hala geçerliliğini koruduğunu fark ederim.


Müzikal/Dram

Dancer in the Dark/Karanlıkta Dans
Yarı-müzikal olan bu film maalsefe anlatılmaz, izlenir. Ancak mangal gibi bir yüreğiniz varsa. Bu filmi de bana hissettirdiklerini de hiç bir zaman unutamayacağım.


Korku-Gerilim

Cube/Küp
Yaratıcı bir gerilim-korku filmi. Daha sonra iki bölüm daha yapıldı. Ancak seri filmlerden pek haz etmedim ben. İlkinin yanına bile yaklaşamayan bir seri film.

Panic Room/Panik odası
Çaresizlik ve cesaret: çocuğu söz konusu olunca bir annenin yapabileceklerini tahmin etmek çok güç. Şimdi izlesem anne olduğum için eminim daha fazla etkileneceğim bir film.

Match Point/Maç Sayısı
Woody Allen denince bir durmak lazım: Holywood'un asi ve huzursuz çocuğu. Elinin deydiği film hemen belli eder kendini. Severek takip ettiğim yönetmen.





















Ve finalde bir
Türk Filmi

Selvi Boylum Al Yazmalım
Müzikler klasik Cahit Berkay.
Repliklerin her biri başlı başına tartışma konusu olacak birer kavram sanki ve şiirsel bir anlatım.
"Sevgi nedir? Sevgi emektir!"
Ben bu filmi izlemeye doyamam!


1 yorum:

inciboncuk dedi ki...

hepsi süper filmler özellikle koş lola koşu unutmuştum hemen seyretmeliyim sevdiğim yegane turk film d selvi boylum al yazmalım dır:)

4 Kasım 2010 11:14