Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

24 Şubat 2011 Perşembe

Misafir Anne - Gençlik,bekli de algıda geçlik

Gençlik,bekli de algıda geçlik


Bu sabah benden çokça genç bir arkadaşla lakırtı ederken hatırladım…Gençliği…

Bilmem daha 28’ ler de seyrimden mi yoksa 40 ı müteala yapmak için kendimce milat belirlememden mi gençliğimin neresinde duruyorum çıkaramadım.

Ki bu sabaha kadar da son 10 gündür mütemadiyen afyonumla haşır neşir saatlerde bir yorgunluk,bir derinlik evet muazzam bir derinlik hissediyorum.


Yaş henüz kağıt üzerinde rakamsal olarak olgunluktan az önce gençlikten az sonrayı gösteriyor ama nedense uzun zamandır ben kendimi genç hissetmiyorum. Ya hissetmek istemiyorum ya da bayağıdır o genç diyerek sonu iki sessiz harfle doruğa ulaşır gibi biten niteleme sıfatının içeriğini hatırlamıyorum.

Peki en son nerede bırakmıştım aklıma geliyor mu?Ne yapınca genç oluyordum bir fikrim oluyor mu?Hayır

Aynaya mı bakarak diyordum ne kadar taze ve gencim diye yada gözlerimde ki ışık mı iksiriydi gençliğimin?Hayır

Böyle sahneler indiremiyorum dimağımdan.Çoktan silinmiş,yada hiç yazılmamışlar belki…

Şimdi haftanın konusu sayesinde uzun zamandır üstünde düşünmediğim bir mevzu kocaman manşetler attırıyor bana mesajları bayağı sert ve soruları irdeleyici olan.

Çıkarımlar bir bir dökülüveriyor ve o an beklide en kestirmeden gençliği yaşayamadığımdan çok ben ne olduğunu pek anlamadım yanıtı geliyor.

İçindeyim aslında matematiksel basamakta genç zamanların,belki takviminde ruhen sonuna, bedenen ortalarında bir yerdeyim.Ama hala oralarda bir yerdeyim.

Kendimi tanıyorum, gözümün önüne geliyorum,Yaş belki 40 işte belki 45,o sabah çok daha yorgun kalkmışım biyolojiken,güne başlamaya halim veya başkalarının programlarına dahil olmaya eskisi kadar mecalim yok.Vücudum birkaç adım geri düşmüş hemen birkaç sene öncesinden…

Telaffuzu gönderiyorum kendime o an,böyle miydim ben bundan belki 5 sene evvel? Bir günde ne kadar çok karpuzu taşıyıp indiriyordum, kendimi nasıl boş anda boşluğa düşecek gibi koşturuyordum dört nala…

Gençlik işte diyorum o an Gençlik!!!!

Hatırlıyorum işte şimdi gün gibi ama Gençlikten çok daha fazla gerice kalmış bir Geçlik hissi yayılıyor o an hücrelerime…

O kadar şimdi gibi ki bu an, sahne o kadar ben ki,bir çıkarım daha atıyorum göğe !

Kendini tanıyan kendinin kahinidir aslında!

Şimdi hasta olmayacak gibi yaşayıp, hastayken bile vücudumu umursamadığım, kendimi dağ taş toprak , en luzumsuz fıtrat için deli gibi parçaladığım,oğlumun 5,5. ayından sonra her gelişimine ikinci ağızdan şahit olarak en iyisinden bir çalışan anne ve geri kalan paydada okuyan anne,eş anne,bilen anne,gezen anne,doğru anne,arkadaş anne ama hep sonunda ruhumda dibine kadar anne olmak için yaşadığım fazlası dumanı gibi üstünde günlerim geliyor aklıma…

Akıp giden,ileriye iten ,gençliği,dayanıklılığını hor kullanmak zanneden günlerim…

Evet gençliğim tüm sislerin ardından şimdi çerçeveleniyor,yaşlanmaya ramak kala bir yaşımda…

Halbuki o kadar keyiflidir ki ansızın zıplayıvermek,belki seslice mekan algısız bir şarkı söylemek,denize kaçmak,soğuk havada koşmak…

Ve ne kadarda özgür ve korunmacıdır o tılsım,en coşkulu muzipliğinizi gençlik işte! diyen insanların etrafında dolaşmak…

Çocuk kalamadıysan bile genç bir yüreğe itina ederek yaşlanmak…

Bu cebelleşme ile sarılıyorum tekrar kendime, gençliğime o deliliği de doluluğu da layığı ile bir bedene yakıştıran ve sahibi olduğum yekpare ömre…



Genç ruhlu kalmanız ümidi ile…

Ebru BAŞKÖYLÜ
http://ruzgarin-oglu.blogspot.com/

4 yorum:

balböcükleri dedi ki...

ya şimdi böyle gençlik mençlik muhabbeti yapmayın genciz dahaaa.önemli olan nasıl hissetiğimiz iyi hissetsek biraz nolur ha noolur:)ya ben bu gün çok pozitifim galiba:)

24 Şubat 2011 15:29
Eymen'im dedi ki...

Ortak düşüncelerimizi çok iyi ifade etmişsiniz. Yüreğinize sağlık. Beden yaşlansa da, herzaman genç kalan bir yüreğin insanı daima bir adım ileriye götüreceğini düşünüyorum ben de. Sevgiler...

24 Şubat 2011 19:26
Ebru Başköylü dedi ki...

Genciz genciz de çaktırmıyoruz bazen...

Böyle düşüneyim mesela:D

Teşekkür ederim Eymen'im ve Essa'sı bende de sevgiler

25 Şubat 2011 09:49
Adsız dedi ki...

Merhaba blogunuzu yeni kesfettim ve hemen takibe aldim.
Sizide benimkine beklerim .
http://komirra.blogspot.com

23 Ağustos 2012 18:57