Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

3 Mart 2010 Çarşamba

Doğurun ikinciyi!

İkinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşamış, şanslı bir kadınım ben. Geriye dönüp baktığımda “oh!” diyorum “iyi ki anne olmuşum!!”



Genel olarak rahat hamilelikler geçirdim. Bunu kendimi olaya iyi hazırlamış olmama bağlıyorum. Şöyle ki: Hamilelik ve ilk annelik dönemlerimi, doyasıya ve tadını çıkartarak yaşadım. Gereksiz vesvese yapmadım, sağdan soldan gelen aşırı ihtiyatlı telkinlere, uyarılara, “amman!”lara, “sakın”lara kulak asmadım. Hamileliği ve doğumu hayatımın bir evresi, kadınlığımın ve yaşamımın bir gerekliliği kabul ettim. Bu durumun dünya üzerindeki milyonlarca anneden farklı ve bana özgü bir kutsama olmadığının farkındaydım. Bedenim, içimdeki o minik canı taşımaya, korumaya, beslemeye ve büyütmeye programlanmıştı ve benden bunun için ekstra bir yardım beklemiyordu. Doğa herşeyi yoluna koymuştu, daha ne isteyebilirdim ki? İşime devam ettim, günlük düzenimi fazla değiştirmedim...


Bu sürekli serinkanlı ve rahat olmamı sağladı. Benim rahatlığım yakın çevremdekileri de rahatlattı.

* * *

Çocukların büyüme dönemine gelince; ilk çocukta çok şaşırgan oluyor insan. Neyi nasıl yapacağını bilemiyor bir türlü. Bunun için bir rehber kitap seçtim kendime. Sürekli olarak ve fazla değiştirmeden orada yazılanları uyguladım hep. Hem bu kitaptan öğrendiklerimiz hem de eşimle birlikte koyduğumuz prensipler çerçevesinde rahatlıkla yetiştirdik ilk oğlumuzu. İkincisine gelince: şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki insan çocuğunun tadını, ikinci çocukta çıkartıyor. Sırf bu yüzden gözüm kapalı “doğurun ikinciyi” derim. İlk çocukta; bilinmezin verdiği o endişeler, korkular, heyecanlarla içinizde dalgalanan deniz yerini olgun ve deneyimli, durgun sulara bırakıyor. Daha sindire sindire yaşıyorsunuz anneliği.


İki oğlum arasında 8 yaş var. Keşke demeyi sevmem ama şimdilerde diyorum ki, keşke ikinciyi daha erken dünyaya getirseymişim. Araları daha yakın olsaymış, birlikte daha çok oynayacak zamanları olsaymış keşke...


Tavsiye olarak kabul ederseniz eğer diyeceğim o ki, ilk çocuğu yola koyunca, biraz dinlenip, işlerinizi yoluna koyup yapın hemen ikinciyi. Kardeşsiz bırakmayın çocuklarınızı. Onları birlikte görmek, büyüdüklerinde nasıl birbirlerine tutunacaklarını hayal etmek gerçekten mutluluk verici...

9 yorum:

turkuaz kıyılar dedi ki...

Çok tatlılar, maşallah...

3 Mart 2010 12:46
Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

ayh OİP! Ne zaman seni okusam 2.ye hamile kalasım, seneye doğurasım geliyor. Birkaç güne kendime geliyorum neyse ki :)

3 Mart 2010 12:57
OiP dedi ki...

TURKUAZ KIYILAR,
teşekkürler:))

HÜLİYA,
RTE gönderdi beni aranıza. Ajanım ben aslında. İkincileri doğurun hele, üçüncülere motive edicem sizi!! :D))

3 Mart 2010 13:15
Hilal dedi ki...

sevgili OİP, seni nereye gitsen buluyorum bak:)
yazılarının müdavimi oldum :)
şaka bir yana, ikinci çocuk iin doğru zmanalama nedir diye düşünüyorum bir zamandır.
senin yazıyı okuyunca da gaza gelecek gibi oldum:)
ilkinin cahilliği, şaşkınlığı, kesin ikincide olgunluğa bırakıyor olmalı yerini..
tavsiyen ve güzel yazın için çok teşekkürler güzel anne..

3 Mart 2010 13:22
Hilal dedi ki...

o kadar gaza gelmiş olucam ki baksana hızlı yazayı mderken tüm harflerin yerini karıştırmışım yukarda :)

3 Mart 2010 13:24
OiP dedi ki...

HİLAL,
Bravo valla!! Çok azimli gördüm seni. Twitter ve FF'de de bulursan 10 puan daha alıyorsun. Facebook'ta bulduğunda ise oyun tamamlanıyo ve ben yanıyorum:)))

şaka bir yana ki burası yeri değil, "ikinci çocuk anlatılmaz yaşanır" demek istiyorum Hilal.

Ve bana sorarsanız ilk çocuk bizim keyfi kararımız ama ikincisi bir görev, bir zorunluluk sanki...

3 Mart 2010 13:32
Filiz Morkoç dedi ki...

OİP ağzından bal damlıyor, ne güzel anlatmışsın ikinciyi, yüreğimi ferahlattın sağol...

3 Mart 2010 16:10
OiP dedi ki...

FİLİZ,
bu deneyimi yaşadığında ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksın:) o zaman sen de yaz hislerini lütfen, okumak için sabırsızlanıyorum:)))

3 Mart 2010 16:12
Filiz Morkoç dedi ki...

Yazını okudukça okuyasım geliyor, her cümleyi yeniden yeniden okuyorum harikasın ya.. yazını basıp yanıma alıcam, daraldıkça okuycam.. İnşallah bir gün bende seninkine benzer cümleler kurabilirim..

3 Mart 2010 16:25