5 Mart 2010 Cuma
Yeniden mi?
O yeni doğmuş mis kokuyu bir daha içine çekmekle ,hayatına yön vermek arasında gidip gelinen bir süreç bence ikinci çocuk mevzusu.Olaya bir daha çocuğumun olması yerine kızımın kardeşi olmalı tarafından bakınca içimde bir burukluk olmuyor değil.Hani eskiler derler ya,unutunca tekrar istenir diye,henüz unutmadım öyleyse.
İki yıllık annelik serüvenimde ''bir daha anne olsam''diye başlayan birsürü cümlem birikmiş bile:
Hormonlarıma galip gelir,lohusalığı kaldırır çöpe atardım.Ne lohusa geceliği giyerdim,ne yatakta vakit geçirirdim.O psikolojiden kurtulmak için hastaneden geldiğim gibi evin en güzel köşesine kurulup film izleyerek bebeğimi emzirirdim.
Yine sadece annemden yardım alırdım ve yalnız olduğumuz için hayıflanmak yerine keyfini çıkartırdım.
Ağlamaz,gülerdim.
Sadece benim ve bebeğimin rahat edebileceği bir ev düzenine geçerdim,kimin ne dediği umrumda olmazdı.
Daha az panik yapardım.
Üçünü,beşini,kırkını beklemez güneş yüzünü gösterdiği gibi doya doya sokaklarda dolaşırdım.
Nerde uyuduğunu o kadarda önemsemezdim,rahat olmasa uyuyamaz diye düşünürdüm.
O gün yoğurdum tutmadı diye kendimi kahretmek yerine bu defa da hazır yesin derdim.
Fotoğraf makinemi elimden bırakmazdım.
Yine iki yaşına gelene dek emzirir ve bu süreyi evde kendim bakarak geçirirdim.
Sağlığı ve kişisel gelişimi için şu ana dek yaptığım her şeyi birebir uygulardım.
Bu defa mutlu olmayı daha çok becerirdim.
Her anını doya doya yaşar,süt kokusu kaybolmadan daha çok içime çekerdim...
0 yorum:
Yorum Gönder