Siz uyurken

22 Mart 2010 Pazartesi

Siz uyurken

Siz uyurken hayaller kuruyorum geleceğiniz hakkında, her anne gibi.
İncinmenize tahammülüm yok, her hücrenizin potansiyelini gerçekleştirebilesiniz, ama bunu yaparken çok mutlu olasınız istiyorum.
Size babanızın sıklıkla sözünü ettiği 'FLOW' kavramından bahsedeyim kısaca. Hani bazen bir işe dalarsınız, ve zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız ya. Mutlu olduğunuz bir işi yapıyorsanız işte zamanın akışkanlığını algılamış ama bu akışta yaşlanmamışsınızdır.
Ama neden yaptığınızı bile kendinize uzun süredir sormaktan korktuğunuz bir işte çalışıyorsanız bir türlü geçmek bilmez bu zaman. Her dakika saate bakarsınız, ve boşluk üretirsiniz çaresizlikle.
Çocuklarım, bizim amacımız size elimizden gelen en iyi olanakları sunmaya çalışmak, bu olanaklarla ne yapacağınız ise sizin seçiminiz.
Olanaklarla bitmiyor iş, sorumluluk almayı öğretmek, kendi ayaklarınızın üstünde durmanızı sağlamak ve ancak hayal edebildiğiniz ölçüde varolacağınızı size anlatmak bize düşen.
Hayal edin, farklı düşünün, sorgulayın. Sistemin parçası bile olsanız, bir ayağınızın dışarıda olduğundan emin olun. Maddiyat söz konusu olduğunda yetinmeyi bilin. İnandığınız şey için mücadele edin ama fikirlerinizi açık tutun. Sizi neyin mutlu edeceğini anlamak için kendinize şans ve zaman verin. En önemlisi 'flow' u yakaladığınız anları çoğaltın. Ve size bütün bunları bir arada sunabilecek bir mesleği seçin.
Belki müzisyen olursun canım oğlum, belki orkestra şefi, belki öğretmen. Biliyorum ki tınılara duyarlısın. Seslere meraklısın.

Kitaplara aşık tatlı kızım sen belki de bunu meslek seçersin kendine kimbilir... Belki bir yazar, çevirmen, eleştirmen...

Sanata ucundan köşesinden dokunursanız benim de gururum okşanır elbet. Ama ne olursa olsun isterim ki kendinizi gerçekleştiresiniz, inandıklarınızla çelişkiye düşmeyesiniz ve sistemin kölesi olmayasınız.

Ne olursa olsun, her anne gibi hep gurur duyacağım sizinle kuzucuklarım.