1 Mart 2010 Pazartesi
Yine hamile olsam...
Kendi zaman tünelimde, atladım sandalıma 26 ay öncesine gittim. Hamileyim.
Bir toplantıdayım, girmeden az önce çok stresli dakikalar geçirmişim.
Bir kendini bilmez yüzünden, kalbim sinirden çarpmış hızlı hızlı.
Toplantı boyunca hiçbir şey dinleyememişim.
Aklım haddini bilmeyen, o zirzopta.
Kendimi bunca zaman pozitif tutmaya çalışmışım.
O ne? Birden karnımda çok yoğun tekmeleme faaliyetleri hissediyorum toplantıda.
İlk defa... Yoğun stres karşısında bebeğim harekete geçti. Bu kadar belirgin bir şekilde ilk defa hissediyorum kendisini. Kızıyorum kendime.
Değdi mi diyorum sinirlendiğine.
Bebeğini yerinde yurdunda rahatsız ettiğine.
Onu kollarıma alıp sakinleştirmek istiyorum o anda.
Ama kendimi bile zor sakinleştirirken nasıl yapabilirim ki?
Hooop... Döndüm geldim zaman tünelinden. O gün ve o güne benzer birkaç gün dışında hamileliğimde hiç şunu da yapsaydım dediğim bir şey yaşamamışım düşünüyorum da.
Bu da benim önüne geçebileceğim bir şey değil sonuçta.
Hamileliğim boyunca ne çok pimpirikli oldum, ne vurdumduymaz.
Dengeli geçirdim günlerimi. Doğru yedim içtim, onunla konuştum, ona müzik dinlettim.
Hareketliydim son ana kadar.
1 hafta kala araba kullanarak Kerpe'ye gittim dinlenmeye.
Rahattım.
Bugün hamile olsam yaptıklarımdan farklı bir şey yapmazdım.
Sadece ama sadece yeniden hamile olsam,
daha az stresli bir ortamda olmayı dileyebilirim.
Ama belki de, böylesi bebeğimin daha dirençli olmasını sağlamıştır, kim bilir?
İyi tarafından düşünelim.
Aaaa bir de daha fazla uyusaydım keşke...
Uykuyu mumla arayacağımı bilsem, uyumaz mıydım şöyle doya doya!
Bir toplantıdayım, girmeden az önce çok stresli dakikalar geçirmişim.
Bir kendini bilmez yüzünden, kalbim sinirden çarpmış hızlı hızlı.
Toplantı boyunca hiçbir şey dinleyememişim.
Aklım haddini bilmeyen, o zirzopta.
Kendimi bunca zaman pozitif tutmaya çalışmışım.
O ne? Birden karnımda çok yoğun tekmeleme faaliyetleri hissediyorum toplantıda.
İlk defa... Yoğun stres karşısında bebeğim harekete geçti. Bu kadar belirgin bir şekilde ilk defa hissediyorum kendisini. Kızıyorum kendime.
Değdi mi diyorum sinirlendiğine.
Bebeğini yerinde yurdunda rahatsız ettiğine.
Onu kollarıma alıp sakinleştirmek istiyorum o anda.
Ama kendimi bile zor sakinleştirirken nasıl yapabilirim ki?
Hooop... Döndüm geldim zaman tünelinden. O gün ve o güne benzer birkaç gün dışında hamileliğimde hiç şunu da yapsaydım dediğim bir şey yaşamamışım düşünüyorum da.
Bu da benim önüne geçebileceğim bir şey değil sonuçta.
Hamileliğim boyunca ne çok pimpirikli oldum, ne vurdumduymaz.
Dengeli geçirdim günlerimi. Doğru yedim içtim, onunla konuştum, ona müzik dinlettim.
Hareketliydim son ana kadar.
1 hafta kala araba kullanarak Kerpe'ye gittim dinlenmeye.
Rahattım.
Bugün hamile olsam yaptıklarımdan farklı bir şey yapmazdım.
Sadece ama sadece yeniden hamile olsam,
daha az stresli bir ortamda olmayı dileyebilirim.
Ama belki de, böylesi bebeğimin daha dirençli olmasını sağlamıştır, kim bilir?
İyi tarafından düşünelim.
Aaaa bir de daha fazla uyusaydım keşke...
Uykuyu mumla arayacağımı bilsem, uyumaz mıydım şöyle doya doya!
1 yorum:
bence de iyi tarafından düşünmeli
1 Mart 2010 13:45malesef iş ortamında bahsettiğiniz zirzop tiplemelerden bulmak hiç zor da değil
benim hamileliğimde de beni çok çok sıkan bir zirzop vardı mesela.. ama şu yönden bakın, onun sayesinde bebeğinizi daha iyi hissetmişsiniz:P iyi yönden bakalım işte napalım:)
Yorum Gönder