18 Şubat 2010 Perşembe
Tek Çekirdek
İnsan plan yaparken, kader ona gülermiş.Bana çok gülmüştür eminim.4 kişiden oluşan tek çekirdekli bir aile yapısında büyüdüm.Her zaman kendi odam, kendi alanım oldu.Çocukluğum bir o kadar da hareketliydi aslında.Her haftasonu kuzenlerle buluşulur,mutlaka eğlenceli zamanlar geçirilirdi.Ama hep bilirdim, hafta içi herşey normale dönecek, ben yine odama çekilebilecektim.Kendi dünyamda,planlı programlı yaşamımı sürdürebilecektim.
Sonra evlendim.Kocaman, çift çekirdek bir aileye karıştım.Herşey hızlı, plansız, geleni gideni sınırsız.Afalladım önce, uyum sağlamak için çok çaba gösterdim.Kalabalık bereketmiş anladım ama her sürpriz beni sevindirmez oldu.Kendi dünyamı yavaş yavaş kaybediyordum.Sonunda bu beni rahatsız etmeye başladı.Herkese ayrı ayrı açıklamada bulunmak, gittiğinin, yediğinin, yaptığının, hesabını vermek zoruma gitti.
Şimdi yine çekirdek yaşamımızdayız.Olaylar, şartlar, ona,buna,şuna göre değişim göstermiyor.Yine kuzenler, kardeşler, arkadaşlar, akrabalar bir araya geliniyor.Ama herkesin sınırı belli.
Oğlumu da böyle yetiştirmenin doğru olduğunu düşünüyorum.Kendi sınırlarında, kendi dünyasında ama dış dünyayla da ilişkili.Sosyalleşmenin iyi, sulandırmanın kötü olduğunu bilsin.Mahremiyet nedir anlasın.Saygı duysun herkesin kararlarına, kendi sınırlarının aşılmasına da izin vermesin.Cıvık cıvık ilişkilerde kendini kaybetmesin, işin özü.
Ayrıca babannesini anneannesinden, bir dedesini diğerinden çok sevmesin.Objektif ama sevgi dolu olsun.Çünkü yürek dediğimiz şey tüm dünyayı sevecek kadar geniş ve aslında bir o kadar da kırılgan.
0 yorum:
Yorum Gönder