Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

30 Aralık 2009 Çarşamba

İşim beni oglum kadar sevmiyor ki...

Ülkemizde kaliteli bir üniversiteye girmek , iyi bir meslek sahibi olmak ve bizi tatmin edecek bir is bulmak hic de kolay degil malesef...Diyelim ki bu basamaklari tirmandik ,tirmandik ve hayalini kurdugumuz iste calismaya basladik...

Bu kadar zorlu bir hayat tek basina cekilmez tabii , hayat arkadasimizi da bulduk...Evlendik ..Harika bir isimiz , sevdicegimiz , arkadas cevremiz ,sosyal hayatimiz ..hayat süper...Sonra magazalarda alisveris yaparken bebek arabasiyla dolasan ciftlerin arkasindan bakarken bulduk kendimizi degil mi?


Dogaya karsi gelinmez , hepimiz öyle ya da böyle cocuk sahibi olmaya karar verdik...Yok folik asitti , kalp atislariydi ,yok oynadi ,oynamadi derken bebegimizi kucagimiza da alalim bakalim...Biz her türlü gaz cikartma yöntemini ögrenene kadar devletimizin bize bahsettigi 2 aylik analik izni de bitmesin mi...

Iste dananin kuyrugunun koptugu an geldi...Bu süt kuzusunu evde birakip isime mi döneyim ,yok ben kendimi evime -aileme adiyorum deyip bütün o zorluklarla elde ettigim isimi elimin tersiyle mi iteyim????

Calismak mi? Evde cocuk bakmak mi?

Cevap o kadar basit ki...tabii ki ikisi de...Mutlaka bir yil bebekle beraber kalmak-tabii maddi imkanlar zorlamiyorsa aileyi...Daha sonra da bebek 3 yasina gelene kadar o anneyi part time calistirmak...3 yasindan sonra zaten kres yasi basliyor , annenin enerjisine göre calisma düzeni olusturmak...Bazen benim ülkemde de bu bahsettigim düzeni hayal ediyorum...ne kadar güzel olurdu hersey ...mutlu kadinlarin yetistirdigi mutlu nesiller...ama malesef ister bankada ,ister fabrikada, isterse hastanede calisalim kimse bizim analik haklarimizi korumuyor...Biz hem calismak ,topluma faydali bir birey olmak, hem de vicdan azabi cekmeden annelik duygusunu yasamak istiyoruz...Ve hic de fazla degil bu isteklerimiz..

Yaklasik bir yildir yurtdisinda yasiyorum...Esimin isi dolayisiyla yurtdisi sansimiz hep vardi ,ama ben duymak bile istemiyordum bu teklifi.İlk cocugum 1 yasina gelince calismaya basladim Istanbul'da özel bir hastanede doktor olarak...Calisma saatleri 09.00-18.00 ,sadece Pazar günüm bos...Oglum yürüyor , oglum konusmaya basliyor , disleri cikiyor , atesleniyor ben aksam gelince ögreniyorum bütün bunlari ...Aksamlari isten eve gelince uyku saatine kadar 3 saatimiz var beraber gecirebilecegim.Koskoca 24 saatlik bir günün sadece 3 saati beraber oluyorum dünyada en cok sevdigim varlikla.O zaman diliminde sofrayi beraber hazirliyoruz , bulasik makinesini beraber yerlestiriyoruz ,tuvalete bile beraber.Zaman gectikce alisirim diyordum ,bir türlü alisamiyordum sabahlari cocugumu kapida aglatarak ise gitmeye, ancak 2 yil dayanabildim...

Ha bu arada Bashekimime teklif ettim ,"Cumartesileri gelmesem olmaz mi???" ,tahmin ettiginiz gibi güldü, eski köye yeni adet mi diye... ve ben bu vicdan azabindan hic kurtulamadim istifa dilekcemi verene kadar...

Ve hayatimda bütün sorularim cevap buldu o zaman ...ben böyle calismak istemiyordum...böyle calisarak insanlara nasil faydam olabilirdi ki..Oglum mutsuz , ben mutsuz, hastalarim mutsuz, sadece isveren mutlu :)...Malesef ülkemizde biz calisan anneleri koruyan , hadi korumasindan vazgectim birazcik destek cikan calisma kanunlari yok..Umarim birgün gerceklesir bu hayal ettiklerim...

Ve o birgün cok uzakta degildir...


---Alice Anneler Diyarında---


0 yorum: