2 Eylül 2010 Perşembe
Lohusa Olamadım Ben..
İnsan doğum sonrası depresyona girmeyi ister mi hiç?
Ben istemiştim..
Keşke oğlum yanımda olsaydı da ben sütüm yetmiyor, uyumam gerek, pijamalarımla 1 haftadır bütünleştim diye depresyona girseydim.
Keşke oğlum yanımda olsaydı da ben buna nasıl bakacağım diye hönkürerek ağlasaydım.
Bu da bir çeşit depresyondu sanırım.
38 gün boyunca aklımdan geçen şey; "Oğlum hiç değilse eskiden içimdeydi, birlikteydik. Şimdi ne içimde ne kollarımda yapayalnız kaldık ikimizde; farklı yerlerde.."
Ne hayattan kopup gideceğini düşünüp ağlamıştım ne de canının yandığını.
Ama bu her aklıma geldiğinde katılırdım ağlamaktan.
Doğum yaptığımın ertesi günü çıkarın beni bu hastaneden diye ağlıyordum ben.
Ama bak oğlun ilerki kapıda laflarını duymuyordum bile. Tek derdim hastane kokusundan uzaklaşmaktı o an. 3 gün uzak kalabildim gerçi.
Lohusa olamadım ben. Oğlum hastaneden çıktığında 2 günümüz kalmıştı 40'ının çıkmasına.
Onu da öpüşüp koklaşmakla geçirdik depresyon yerine.
Şartlar farklı oslaydı, normal bir doğum sonrası dönem yaşasaydım da aynı olur muydu bilmiyorum ama benim için lohusalığın tek bildiğim yanı; insanı çok feci ağlatan bir dönem olduğu..
Hala özenirim; üzerinde kenarı beyaz dantelli geceliği, kafasında kırmızı kurdelesiyle bebeğini emziren annelere..
Lohusa deyince aklımda beliren ilk görüntüdür..
1 yorum:
Burcu zor bir dönem geçirmişsin. lohusa deyince benimde aklımda beliren karedir senin tarfi ettiğin birde örgü lizözler
3 Eylül 2010 17:25Yorum Gönder