Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

20 Nisan 2010 Salı

En iyi Internet Anneleri bilir


“Internet ne?” diye sorduğum günleri hatırlıyorum. Üniversite iki ya da üçüncü sınıftaydım, 96-97 senesiydi sanırım. O zamanlar böyle her evde bilgisayar yoktu. Halamın yanında yaşıyordum, onun bilgisayarı olduğu için pek bir şanslı hissediyordum kendimi.

Kendim interneti kullanmaya başladığımda benim için Hotmail ve ICQ’dan ibaretti. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım Amerika’da, ben Türkiye’de, çata çuta chat yapar dururduk. ICQ’nun mesaj geldiğindeki uyarı sesi hala kulağımdadır.

İnterneti hakkıyla kullanmaya başlamam evlenip de Amerika’ya gitmemle beraber oldu. Master yaptığım üniversitede asistanlık yaparken hocam “Onu araştır, bunu soruştur” deyince adam gibi öğrendim internetin ne olduğunu… Ondan sonra da hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu zaten.

Özellikle de yurt dışında yaşarken eliniz ayağınız oluyor internet. Türkiye’de neler olmuş bitmiş, arkadaşlarınızdan hangisi evlenmiş, kimin çocuğu olmuş, hep internetten takip ediyorsunuz. Günlük yaşamınızın da bir parçası oluyor, ödemelerinizi, telefon açıp-kapattırmayı, akşam evde seyretmek için film kiralamayı internetten hallediyorsunuz.

Hal böyle olunca anne olmaya niyetlendiğim zamanlarda da ilk başvuru kaynağım internet oldu. BabyCenter sitesiyle ilk tanıştığımda hazine bulmuş gibi hissettiğimi hatırlıyorum.

Hamile kaldığım andan itibaren başta Baby Center olmak üzere çeşitli web sitelerinin üyesi oldum. Amerika’da geçirdiğim ilk hamileliğim sırasında oradaki forumlara girdim, hiç tanımadığım ama hala çocuklarımızın doğum günlerini kutladığımız arkadaşlar edindim.

Kısacası ilk hamileliğimi internet tabanlı geçirdim diyebilirim. Tabii bunda aradığım her şeyi anında bulabilmenin yanı sıra annemden uzak olmamın da etkisi vardı. Amerika-Türkiye arasındaki saat farkı göz önüne alındığında, anneme “Şöyle şöyle oluyor, normal midir ki?” diye sormak için ertesi günü beklemem gerekirken, Google’a sormak çok daha tatmin edici oluyordu benim gibi ilk seferini yaşayan meraklı bir gebe için.

Ancak bilginin bu kadar hazır ve de nazır olmasının dezavantajları olduğunu sonradan fark ediyor insan. Doğru bilgi ne kadarsa internette, bilgi kirliliği de o kadar çünkü… Örneğin doktor size sırf bilgilendirmek için “bir de falanca testi yaptıralım, ne olur ne olmaz” dediği zaman o testin ilk harflerini arama motorlarına girip de bilmem ne hastalığı için yapıldığını öğrendiğinizde hemen felaket senaryoları yazmaya kalkışıyorsunuz kafanızda…

Elbette annemin fikirlerine, tecrübelerine başvuruyorum. Bizi yetiştirirken neyi nasıl yapmış, merak ediyorum. Ancak devir öyle değişti, zaman öyle farklı ki… Bizim nesil büyürken ak denilen şeylere şimdi kara deniyor. Bebekleri karın üstü-sırt üstü yatırma konusu gibi…

Ancak en çok benim konumumda olan annelerin fikir ve tecrübelerinden öğreniyorum sanırım. Geçen gün blogumda çocukların kendi kendilerine yemeleri üzerine yazdığım bir yazıya gelen yorumlardan olduğu gibi…

Üç buçuk yaşına yaklaşan, kendi kendine yemek yemeyi okulda gayet güzel beceren, ancak sırf benim iş bilmezliğim sebebiyle evde hala ağzına tek tek lokma yedirdiğimiz oğlumun bu durumuna isyan ettiğimde diğer annelerin konudaki paylaşımları benim için her türlü uzmanın kitabından, her türlü web sitesindeki makaleden daha değerli oldu.

Anneliği internetten mi, annelerden mi öğrenmeli diye sorulduğunda bence en mükemmel cevap “İnternetteki annelerden öğrenmeli!” oluyor.

4 yorum:

YENİ BİR HİKAYE BAŞLANGICI dedi ki...

süpersin iyiki varsın

21 Nisan 2010 10:55
Adsız dedi ki...

Teşekkür ederim!

21 Nisan 2010 12:39
Adsız dedi ki...

Yasasin Blogcu Anne
Yasasin blogcu anneler :)))

25 Nisan 2010 09:14
Adsız dedi ki...

:)

25 Nisan 2010 18:16