Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

22 Nisan 2010 Perşembe

e-anne / e-babanne

Zamanın değiştirmediği hiçbirşey bilmiyorum. Bu değişim güzelleştirici olursa da ne güzel deyip alkışlıyorum. Annelik eminim ki yontma taş devrinden beri aynı hislerle yaşanıyor, duygusal olarak ne bir kayıp ne de kazanım olmamıştır, m.ö. ne ise, aynı duygular m.s. 2010 senesinde de yaşanıyor.

Zaman içinde değişen yöntemler, fikirler...Eskiden yeni doğan bebeğin sarıp sarmalandığı, kundaklandığı bir gerçek. Şimdilerde ise bebeğin kemik gelişimi açısından bunun son derece sakıncalı olduğu belirtiliyor. Bir zamanlar mama firmalarının rant kavgaları neticesinde anne sütünün değil mamanın faydalarından bahsedilip, anne sütünün boşa gittiği düşünülünce; yazık olmuş demeden geçemiyoruz. Artık biliyoruz ki en az 6 ay anne sütü.. Yani değişim, değişmeyen tek şey oluyor ve insanlık hep en iyisini bulma çabasında.

Okudukça çok iyi bildiğimi düşündüğüm bir dönemde anne oldum. Her şeyi okumuştum, her şeyi biliyordum kendimce.. Özellikle internetten çok yararlanmıştım bu süreçte. Deneyimli annelerin tecrübeleri çok çok işime yaradı. Kendimce tabular koydum bir süre sonra.. Ama daha 3. gün tıkandım, tabularımı yıktığım da oldu. Kendimce emzik hayatımızda olmayacak demiştim, iyi bir şey değildi zannımca. Ama daha 3. günden pes ettim ve bir emzik tıkıştırıverdim oğlumun ağzına. Onun da beklediği buymuş meğer, babannemi anladım işte o gün:) Bundan sonra da esnek yaklaştım her şeye..

Teori ile pratiğin çok farklı olduğunu 4 yıllık üniversite hayatımda, EMC denen kafalara ağrı bir dersin sonunda öğrenmiştim ama unutumuşum bu gerçeği. Oğlum üniversite hayatımdan 8 yıl sonra dünyaya geldi ve ben bu gerçeği beynimin en ücra köşesine atıvermişim hiç farkında olmadan. Yeniden ve yeniden öğrenir oldum onunla. Pratiğin en güzel önerilerini, bahsettiğim gibi kimi zaman tecrübeli annelerin bloglarından, kimi zaman e-doktor’lardan öğrenebildim. 7/24 yanımdaydılar çünkü. Her ne zaman bir şey sorsam cevabı geliyordu ve bu beni mutlu ediyordu. Gaz sancısına ne iyi gelir, farklı farklı yöntemler, hatta videolarıyla.. İnanılmaz yararlandım(k). Bunun yanında ilk zamanlar, yani kendimi “bilgili anne” addettiğim o ilk acemilik dönemlerinde, babanne tavsiyelerini hayatımın çemberine sokmuyordum hiç. Tıkandığım noktalarda imdadıma yetişen diğer bir unsurdu babanne tavsiyeleri. Önyargı ile yaklaşsam da, bir süre sonra çoğu şeyde aynı frekansda dans ettiğimizi farkettim. Zamanla anladım, okuduklarımla ebeveyn tavsiyelerinin örtüştüğü çok noktanın olduğunu.. ve o gün karar verdim işte, hem e-anne’yim ben, hem babanne-anne:) iki tarafın da önerisi ile.. kompozit her zaman daha güçlüdür unutmamak lazım.. Sevgiler…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Evet evet, kesinlikle ben de cok benzer sureclerden gectim, hemen hemen ayni seyleri yasayip ayni finale vardim. Ayni frekansda dansmis meger :) cok guzel yazmissin!

25 Nisan 2010 08:21
Hilal dedi ki...

çok teşekkürler Evren:)

26 Nisan 2010 13:35