Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

31 Aralık 2009 Perşembe

3. Vitesteki Kariyerim



Cok sey var söylemek istedigim. Duygularimdan mi, düsüncelerimden mi baslasam bilemiyorum
Senelerce okudum, hazirlandim. Kolej sinavlari, ÖSYS, Toefl, Gmat ve yüzlerce baska sinavlardan gectim. Ama en önemli sinavim annelik sinavi imis, bunu 30 yasindan sonra ögrendim.
Kariyer yaptim, yapilmasi gerekiyordu yaptim ben de. Sorgulamadim plazalarda bilgisayar basinda gecirilen saatlerin beni ben yapan degerini. Oysa kariyer, beni ben edecek yapay bir yapi tasi imis kisiligimde, bunu anne olduktan sonra anladim. Sonra cabuk unuttum, cabuk uzaklastim tepeye cikma, daha basarili olma, daha cok kazanma hirslarimdan. „Mazide kalan ben“ yazisini yazarken farkettim ki, mazide kalanlarin listesine bile koymayacak kadar cabuk sogumusum kendi sectigimi düsündügüm bu yapay benlikten.


Oysa annelik kendi secimlerimle yarattigim, icime islemis kendi benligimin bir parcasiymis. Hayattaki en önemli projemmis. Olmadiginda nefes alamayacagim tamamiyle dogal bir varolma bicimiymis.
Her anne böyle hisseder mi acaba? Bir dönüm noktasini gectigini, ve hicbir seyin artik eskisi gibi olmayacagini…
Dogal olani annelik. Genlerimize islemis olani. Vücudumuzun her santimetrekaresinin bir fonksiyonu oldugunu hissettiginiz noktadir annelik. Kendi fiziksel ve duygusal sinirlarimizin bizi bile sasirttigi nokta.
Bir de yasamimizin anne olana kadar ki hazirlik sürecinde biriktirdiklerimiz var ki bunlari bir cirpida alt bilincimizden atamiyormusuz aslinda. Ne büyük bir dilemma. Gelecek korkusu varmis, verilen emekler varmis, orta yol bulmak zormus. Ne yazik.
Benim orta yolumda cocuklarim oturuyor merkezde. Önce ailem, sonra isim diyebilenlerden biri olma lüksüne sahibim. Bu lüksümü bana Almanya’nin olanaklari sagliyor.
Kizim dogduktan on ay sonra döndüm isime. Yüzde seksen calisma olanagiyla. Simdi iki cocuk annesi olarak oglumun dogumundan bir yil sonra yüzde elli calisma kosuluyla dönüyorum. Yani Türkiye’deki her annenin hayalini kurdugu üc yil calismama, ya da yari zamanli calisma hakkindan faydalaniyorum.
Üc yil evlatlarimi doya doya koklayacak zamani kendime saglarken kariyerim ücüncü vitese takilmis, ne gam!
Benden daha az egitimi ve tecrübesi olan meslektaslarim ise dönüsümde bana yönetici olarak sunulmus, ne olur?
Coktan erismem gereken pozisyon yari zamanli calisma saatlerim yüzünden en az iki yil daha atmis, olsun varsin!
Meslektaslarim ben saat ikide isten cikarken gözucuyla bana bakar ve icten ice ayiplarlarlarmis, heyhat!
Önceliklerim var benim. Dogal olan yanima öncelik verdim. Cocuklarimla gecirilen zaman benim önceligim. Onlarin bebek kokularini icime cekme özgürlügüme verdim önceligimi.
Biliyorum, yari zamanli calisan bir anne olarak belki iyi bir yönetici olabilirim ama yüzde yüz kariyer yapmam olanaksiz.
Ama cocuklarimi saat ikibucukta anaokulundan aldiktan sonra birlikte dolu dolu yasayacak pek cok saatimiz var. Hicbir seyden pismanlik duymadan gecirilecek saatler.
Olanaklarin sagladigi ölcüde kararimi ailemden yana kullandim. Sansliyim biliyorum. Cok sansliyim…Önceliklerimi bildigim ve insiyatifimi kullandigim ölcüde sansli bir anneyim. Pismanliklara yer vermemeye kararli bir anne.

1 yorum:

Ballı Cimcime dedi ki...

Sana hayran kaldım canım, ben de senin gibi 1 yıl ara vermiştim kızım doğduktan sonra... Ama malum Türkiye şartlarında 2.ye cesaret edemedim:)) Sevgiler, iyi seneler..

6 Ocak 2010 17:27