14 Ekim 2010 Perşembe
ankara da nostalji
Kızılay'dan Kuğulu'ya yürümeyi ve bu yürüyüşü Kıtır'dan tam karışık kumpirle ödüllendirmeyi,
Anfide ders dinlemeyi ve okul kantinindeki sınav sonrası kritiklerini,
Üstüste birkaç el king oynamayı,
Arkadaşlarımla yaptığımız kısırlı ev partilerini,
Şehirlerarası otobüs yolculuklarını,
Havanın kararmasıyla Yüksel Caddesi'ni dolduran işportacıları,
Dost Kitapevi'nde kitap okumayı,
Kardeşimle kendimize mayonezli zeytinli sandviç hazırlayıp yaptığımız gece sohbetlerini ve girdiğimiz gülme krizlerini,
Her fırsatta Marmaris'e ablamın yanına kaçmayı ve orada geçirdiğim rüya gibi tatilleri,
Her akşam Ankaray'ın Bahçeli durağında inip, evimize kadar sevgilimle elele yaptığımız yürüyüşleri,
Isınmak için girdiğimiz izbe kahveleri (o zamanlar devasa avm ler yoktu ne yazık ki),
Fotokopicide çoğalttığımız kitap gibi ders notlarını,
Yükseköğrenim kredisi yatınca kendimize çektiğimiz ziyafetleri,
Yaz tatillerinde deniz keyfi sonrası güneşin tadını çıkarmayı,
Biraz daha dışarıda kalabilmek için bulduğum çeşitli kursları (bu sayede Karaca'nın çeviri-test-komposizyon programını sevgilimle birlikte bitirmiştik)
Candostlarda Grup Çığ dinlemeyi ve sevgilimle kurduğumuz gelecek hayallerini,
Dingin huzurlu kitap okumayı,
Gima'nın ya da PTT nin önünde cep telefonsuz buluşmalarımızı,
Kurduğumuz standları, katıldığımız fuarları özledim...
Ama geri dönmek ister miyim? Hayır. Yuva tadında evimizin, kızımlı oğlumlu saatlerin, anne kelimesinin yaşattığı mutluluğun yerini tutabilir mi, kıyaslanabilir mi? Hayır.
Geçmişi gülümseyerek teslim etmek gerek tarihe...
9 yorum:
özlemek güzeldir hayatımızda hep özlenecek anılarımızın olması dileklerimle...
14 Ekim 2010 09:18"geçmişi gülümseyerek teslim etmek gerek tarihe.." çok güzel.
14 Ekim 2010 13:12çok güzel bir yazı olmuş, kalemine sağlık.
14 Ekim 2010 13:35Kısır olayı kopardı beni.
mine, remziye teşekkürler... yasemin demi kısır deyince akan sular durur bana :))))
14 Ekim 2010 14:08ne güzel ortak paydalarda olmak annelerle...
14 Ekim 2010 21:35son cümlede kahretti beni sirar gibi...
ben genede çok özlüyorum işte...
sevgiler
ne kadar tanıdık şeylerden bahsetmişsin,çok keyif aldım okurken.Can Dostları ben de özlemişim okurken düşündüm en son ne zaman gittiğimi bulamadım:)
15 Ekim 2010 01:54Anılar ne kadar ortak olabiliyor değil mi? :) Sıcak bir yuva ve canından bir parça olan yavrunun verdiği mutluluk tüm bu güzel anıları bile geride bırakıyor gerçekten de...Ama hatırlamak çok keyifliydi, teşekkürler, sevgiler!
16 Ekim 2010 00:10nihal cim özlüyoruz ama şuan tercih ediyoruz hepimiz :)
18 Ekim 2010 16:50başak ben de çook uzun zaman oldu, bu gidişle de hayal sanırım :)
tülay, ben teşekkür ederim içten yorumuna :)
Canım bende Ankarada okudum 99 mezunuyum...Yazını okuyunca mazişöyle bir gözümün önünden geçti,güzel günlerdi gerçekten..Ama dediğin gibi şimdiki yuvamızın yerini alamaz :)
18 Ekim 2010 17:44Yorum Gönder