21 Eylül 2010 Salı
Misafir Anne - Ağız Tadına da Pek Düşkün
Oldum olası her şeyi yediremedim kızıma. Bebekken bir türlü verdiğim mamayı kabul etmedi. O mama, bu mama, en son süt vererek gece uykularına yatırdım. Tabi bir de gece uyanınca süt içti.
2 yaşında salatanın suyuna ekmek bandırarak yediğinde. Allah’ım ne kadar güzel bir şey dedim.
O yaşta acılı yemeklerimi hiç sesini çıkartmadan yiyordu babasının arzusuyla, hele mercimek çorbasına bayılıyordu. Babası da çok sever ya, sık sık yedi. Yaşı küçük olmasına rağmen yine de acıyı sevdi.
Sonra Gaziantep yöresine ait özel yapılan yemekler hoşuna gitti. Ne de olsa Antepli o. Sarma ve kuru dolmalar asla es geçemeyeceği yemeklerin başında geldi.
Artık büyüme zamanı, şimdi 5 yaşında.Haziran ayında, gittiği kreşin yıl sonu gösterisi vardı. Hatice Esmanur’a sormuş, cevabını almışlar. Bana sordular sahneden, “en çok hangi yemeği sever annesi?” Ne desem ki… Çocuk bu, makarna, pilav der. Ben de “makarna” dedim ama gerçekten makarnayı da sever kızım. Ama hayır, Esmanur dolma demiş. Nasıl utanmışım kendimden, evet nerde olursa olsun biliyorum o minyon yapısına rağmen kendinden fazla yediği dolmaları. Ama ne bileyim o şekilde cevap vereceğini.
Kızımın da babası gibi bir damak zevki olduğunu öğrenmek bana biraz farklı geldi. Ama aynı babası gibi, yemek konusunda damak tadına önem veriyor. Seçicidir ve lezzetli olmayan yemekleri yemez.Bana da lezzetli yemekler yapmak düşer.
Yasemin Ayşe Vural
0 yorum:
Yorum Gönder