8 Şubat 2010 Pazartesi
Mutluluk...

Annemin endişeleri olmadan büyüdüğümüz, tarçınlı kek kokan bir çocukluğumuz oldu.
Oyun arkadaşına hiç ihtiyacımız olmadı dışarıya çıkmamız yetiyordu, saklambaç,yakartop, 9 taş, sek sek, Bezirganbaşı, ip atlama en sevdiğimiz oyunlardı.
Bu fotoğraftaki minik kalbin heyecanı bana o günleri anımsattı.
Bu heyecan için AVM'lere ya da oyun gruplarında,bilgisayar başında buluşmamız gerekiyor artık. Sabah 07:00 akşam 19:00 okullar arıyoruz, kendi iş saatlerimize uygun, oysa biz öğlenci olmayı isterdik biraz daha yatağımızda keyif yapabilmek için, sabahçı da olsaydık kalan gün sokakta arkadaşlarımızla oynamak, arkadaşlarımızla birlikte ders yapmak keyifliydi. Okulumuza yürüyerek giderdik. Trafik stresi çekmezdik.
Anne gözüyle bakınca şimdiki koşullar yoruyor beni, gelecek için kızımın kendini keşfetmesine olanak tanımak, yeteneklerini keyifle ön plana çıkarabilmesi adına destekleyebilmek, İşinde ve özel yaşamında mutlu bir birey/ler görmek istiyorum.
4 yorum:
Gunes, biliyorum sen ne yapıp edip Begum'e de tarcınlı kek kokan bir cocukluk yasatacaksin. Cok sansli senin gibi bir annesi oldugu icin.
8 Şubat 2010 23:03: ) Amin diyorum son cümlenin arkasından... Hepimizinki için.
9 Şubat 2010 09:57Sokakta oyun oynayan, musluktan su içen son nesil biziz belki de...Yasakların, ayıp, günah diye açıklandığı, suskunluğun makbul, istemenin yüzsüzlük kabul edildiği son nesil de biziz belki...
9 Şubat 2010 10:40Elifciğim Teşekkürederim...
9 Şubat 2010 11:24Deniz, İnşallah...
Annelili evet haklısın..
Yorum Gönder