Nasıl Bir Dünya?

Yazarlarımız

Hangi Konularda Yazdık?

Kim Ne Yazdı?

Sayfalar

19 Şubat 2010 Cuma

İLHAM

Kalabalık ilham verir tıpkı dağınıklık gibi...


Düzen sıkıcıdır, herşey yerli yerindeyse yaşanmışlık izlerini boşuna arar durursunuz. Oysa dağınıklık öylemi ya, her yerden bir renk fışkırır, her renk başka diyarlara götürür sonra sizi. Gözlemleme fırsatınız çoktur. Kışkırtıcıdır, kuralları delmenin, sınırları zorlamanın tınılarını yakalarsınız.


Yalnızsanız zenginliklerden uzaktasınızdır. Şahsi fikrim eğer imkanlar yetiyorsa bir çocuğu kardeşsiz bırakmamaktan yanadır. "Tek çocuk" olarak büyüyen bütün arkadaşlarım şiddetle bunu öğütlediler ve ben de katılıyorum, her türlü zorluğuna rağmen...


Yalnızlıktan kastım, sadece "tek çocuk" olmak değil tabiki, tek çocuğu olupda bu kalabalığı, sosyalliği yakalayan çok aile vardır eminim. Tabi elinin altında bir çok kardeş bulunanlar daha şanslıdır kanımca. Ayrıca anneanneler, babaanneler, büyükbabalarla kurulan ilişkiler her zaman zenginliktir bence ve masallarla, hiç bitmeyen sihirli öykülerle dolu bir çocukluk demektir...
"Yüzyıllık yalnızlık" beni çok etkileyen kitaplardan biridir ve Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez şöyle der:


"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım.Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."


Kalabalık ailelerden ya da kalabalık hayatlardan yaratıcılık fışkırır. Büyükanne ve büyükbabaların anlattığı masalları kimse bilmez ama dinleyenler yazar olabilir :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

cok güzel yazmissin. kalabalik aileleri seven biri olarak pek bir yalniz insanlariz biz:)))

20 Şubat 2010 17:17
Girno dedi ki...

Evet değil mi, yalnız insanlarız biz. Kendi kurallarını, doğrularını yaşayabileceğin kalabalık yaşamları seviyorum ben de... Ayrıca beğendiğiniz için çok teşekkür ederim, sevgilerimle...

21 Şubat 2010 15:11